ÖZEL | Fenerbahçe’nin eski hocası önerdi, Galatasaray’da UEFA Kupası kazandı! Capone’den Mourinho ve Talisca itirafı: ‘Aşağıda olan şikayet eder’
Galatasaray’ın 2000 yılındaki efsanevi UEFA Kupası zaferinin baş aktörlerinden olan Brezilyalı sağ bek Capone, Fanatik’ten Ethem Sündük’ün sorularını yanıtladı. Türkiye ziyaretinde mesleğinden satır başları sunan Capone, merak edilen tüm istikametlerine ışık tuttu. İşte tüm ayrıntılar…
Yeniden Türkiye’de olmak nasıl bir his, nasıl hissediyor kendisini?
burada olmak benim için meskende olmak üzere. Buraya geldiğimde her vakit bu sıcaklığı hissedebiliyorum. Sizle olmak beni dediğim üzere, konutumda hissettiriyor.
‘FENERBAHÇE’NİN ESKİ HOCASINA TEŞEKKÜR…’
Galatasaray’a transfer olma sürecinde neler yaşadı?
Brezilya Kupası’nda yarı finale çıkmıştık. Fatih Terim, o vakit bizi izlemeye gelmişti. Fenerbahçe’nin eski teknik yöneticisi Carlos Alberto Parreira, ona 3 isim söylemiş. Fatih Hoca da 3 isimden birisini seçecekmiş. üç futbolcuyu izledikten sonra Fatih Terim, Parreira’ya da fikrini sorunca o; Capone demiş. Bu formda bizim transfer gerçekleşti. Bu transferin akabinde Fatih Terim, Parreira’yı arayp teşekkür etmiş daha sonra.
Galatasaray’a geldiğimde benim için ekstra bir meydan okuma vardı, zira herkes ulusal grupta oynuyordu. Ulusal kadroda oynamayan tek kişi bendim. O yüzden, orada her gün aslan avlamam gerekiyordu. Bu yüzden ekstra çalışmam lazımdı. Çok kaliteli oyuncular vardı.
Türkiye’ye transfer olduktan sonra en çok neye şaşırmıştı?
Buraya geldiğimde daha mücadeleci bir lig vardı. Daha fazla ikili çaba vardı. Fizikî bir futbol oynanıyordu. Yabancı sayısı da azdı. Çok az yabancıyla UEFA Kupası’nı kazanmak ayrıyeten büyük bir başarıydı. Türk oyuncuların büyük bir hissesi vardı.
‘FATİH TERİM BABA GİBİYDİ’
Fatih Terim’le münasebeti nasıldı?
Sadece benim için değil, herkes için bir baba üzereydi. Tıpkı vakitte sertti. Kulüp için bunu da yapması gerekiyordu. Ben, Allah’a şükrediyorum yollarımızın kesiştiği için. Bu yolu bana açtığı için teşekkür ediyorum ona. Ben, isimli bir oyuncu olarak gelmedim. Bu yüzden beni, medyayla çok bir ortaya getirmedi. Yanlış bir şey yapabilirim diye beni korudu. Bu tip şeyleri de hesap eden bir hoca.
‘İKİ YIL BOYUNCA AYNIYDI’
UEFA Kupası’nın kazanılmasındaki temel etken neydi?
Kadro istikrarına bağlayabilirim. Çok az değişim oluyordu. 2 yıl boyunca neredeyse hiç değişiklik olmadı. Sakatlık da olmadı. Birbirini destekleyen bir küme vardı. Tabibin neredeyse bizimle hiç işi yoktu. Takım genelde değişmiyordu. Israr ediyordu ve muvaffakiyet da geldi.
Galatasaray taraftarı kendisini hala çok seviyor. Onlara bir bildiri göndermek ister mi?
Öncelikle bu kadar şahane bir taraftarımız olduğu için çok memnunum. Bu halde devam etmelerini istiyorum. Kaybettiğimizde bile, bize her vakit en düzgün biçimde dayanak oluyorlardı. Artık de bu türlü olmalarını istiyorum. Onları her vakit çok seviyorum.
Galatasaray’ı bana tek bir sözle anlatmasını istiyorum.
Aşk…
‘HER ŞEY G.SARAY’A BAĞLI’
Süper Lig’de bu dönem hangi ekip şampiyon olacak?
Şu anda her şey Galatasaray’ın elinde. Şayet şampiyonluğu kaybedecekse Galatasaray kaybedecek, zira her şey Galatasaray’a bağlı…
Okan Buruk ve Jose Mourinho hakkındaki görüşlerini de almak isterim.
Jose Mourinho’nun dünyada çok büyük bir ismi var lakin Türkiye’yi düşüneceksek Okan Buruk’un daha büyük başarısı var.
‘AŞAĞIDA OLAN HOCA ŞİKAYET EDER’
Jose Mourinho’nun saha içi ve saha dışı açıklamaları oluyor. Bu mevzuyu nasıl kıymetlendiriyor kendisi?
Bu aslında dünyanın her yerinde bu türlü. Kazanamayan hoca, aşağıda olan hoca genelde şikayet eder. Bazen hakemde, rakip futbolcudan ve rakip hocadan şikayetçi olur. Bu olağan değil lakin oluyor. Dünyanın her yerinde olan bu.
‘OSIMHEN DERİM’
Süper Lig’deki en beğendiği oyuncu kim?
Fizik çabasına ve çabaya bakarsak Abdülkerim Bardakcı. Lakin, en yeterli oyuncu olarak bakarsak Osimhen derim.
Cuesta, kış transfer periyodunda Galatasaray’a katıldı. Çok maç oynamamasına karşın tenkit de alıyor. Onun performansını nasıl değerlendiriyorsun?
Günümüzde fizik çok kıymetli, stoperler daha uzun seçiliyor. Lakin öncelikle yeteneğine bakmak gerekiyor. Bazen uzunluğu kısa olup da çok yetenekli stoperler oluyor. Uzunluk olarak baktığımız da Bülent Korkmaz da çok uzun bir oyuncu değildi. Bülent Korkmaz da buna örnektir. Maç ritmini yakalayamazsa daha fazla tenkit alır. Münasebetiyle maç ritmini bulması lazım. Her vakit hazır olması gerekiyor.
‘TALISCA’NIN OYNAMASI LAZIM’
Vatandaşı Talisca’nın mevcut performansı hakkında ne düşünüyor?
Talisca, daima oynayan bir futbolcuydu. Şayet bu türlü bir oyuncu alıyorsanız, daima 11’de oynatmanız lazım. Bu tip bir oyuncuyu yedek kulübesinde beklettiğinizde oyuncu geri masraf. Moral ve fizik olarak geri gittiğinde ise yeteneğini tam olarak gösteremez. Daha fazla oynaması gerekiyor.
A Ulusal Ekibimiz hakkındaki fikirlerini de almak isterim.
Evet, uygun bir nesil yakalandı, lakin daha yeterli bir kuşağı vardı. 2002 yılındaki kuşak daha düzgündü. Dünya Kupası’nda 3. oldular. Şimdiki grupta Avrupa’da oynayan daha fazla oyuncu var. Bu manada bir farklılık bulunuyor. Başarılı olabilir, ancak ben çok kolay olmayacağını düşünüyorum. Dünya Kupası’na katılmak da bir muvaffakiyet olur. Adım adım bakmak lazım.
‘ÇOK BEĞENİYORUM’
Arda Güler hakkında ne düşünüyor, beğeniyor mu?
Real Madrid’de oynuyor, hiç kolay değil. Vatandaşım Endrick de orada. Biraz birebir durumdalar onunla. Az oynadıkları için, birebir bahtı paylaşıyorlar. Ulusal kadroda kalitesini gösteriyor lakin Real Madrid’de çok fazla oynama fırsatı bulamıyor. Onu çok beğeniyorum. İki sene evvel, Galatasaray’a karşı oynadığında, izlemiştim. Grubunun en teknik oyuncusu üzere görünüyordu.
Son olarak geleceğe yönelik gayeleri nelerdir?
Futboldan sonraki planlamamı güzel yapamadım. Biraz gecikmiş olabilirim. Futboldan öğrenebildiğim şeyleri, öğretebilmek istiyorum. Brezilya’da 2. ve 3. Lig’de hocalık yaptım. Bu hususta benim için güzel bir deneyim oldu aslında. Yalnızca A ekipte değil, altyapıdaki oyunculara da bir şeyler aktarmak istiyorum. Türkiye’de de çalışmak hedeflerim ortasında var. Neden olmasın?
