Fenerbahçe’nin Trabzonspor’u yendiği 5 gollü maç sonrası çok konuşulacak sözler! ‘İnanılmazı başardı! En tartışılan isim…’

TRABZONSPOR TARAFTARINDAN KOREOGRAFİ

Trabzonspor maç öncesi tribünlerde koreografi gösterisi de gerçekleştirdi. Koreografinin birinci kısmında, Trabzonspor’un efsaneleri yer alırken, “Umudun, cüretin yolu ebediyen onurlu, sürekli gururlu” pankartı da tribünde asıldı. Koreografinin ikinci kısmında de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün portresi ve Türk bayrağı yükseldi. Taraftarlar, “İlelebet izinde, ebediyen Cumhuriyet” pankartı açılan tribünde 10’uncu yıl marşını seslendirdi.

5 GOLLÜ MAÇTA KAZANAN FENERBAHÇE OLDU

Trendyol Üstün Lig’in 11. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Trabzonspor’u uzatmanın son dakikasında yani 90+12’de attığı golle 3-2 yenerek önder Galatasaray ile puan farkını 5’e indirdi.

GALİBİYET GOLÜ 90+12’DE AMRABAT’TAN GELDİ

Karşılaşmada Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri Fred, Dzeko ve 90+12. dakikada Amrabat atarken konut sahibi kadronun golleri ikisi de penaltıdan olmak üzere Banza’dan geldi.

TRABZONSPOR’DAN ARKA ARDA 2. MAĞLUBİYET

Trabzonspor, bu sezon ligde Göztepe deplasmanının akabinde Fenerbahçe’ye de kaybederek arka arda iki maçtan da puansız ayrıldı. Ligde 10. maç sonunda 2 galibiyet, 6 beraberlik, 2 yenilgi ile 12 puanda kalan Karadeniz takımı, makûs gidişatını da sürdürdü. Trabzonspor Kulübü, maç içerisinde ve sonrasında 3 farklı paylaşımda bulunarak müsabakanın hakemlerine reaksiyon gösterdi.

ÇOK KONUŞULACAK KELAMLAR

Spor müellifleri da nefesleri kesen 5 gollü maçı bugün kaleme aldıkları köşe yazılarında çok konuşulacak tabirlerle kıymetlendirdi. İşte yazılar…

FENERBAHÇE İNANILMAZI BAŞARDI – FAİK ÇETİNER

Mourinho’nun alana sürdüğü 11’lerde daima sürpriz isimler bekleyeceksin. Trabzonspor karşısında herkes solbekte Kostic’i beklerken o Mert Müldür’ü, stoperde de Becao beklenirken Çağlar’ı alana sürmüştü. Maça konut sahibi çok süratli ve baskılı başladı. Birinci 15 dakika Uğurcan’a neredeyse top gelmedi. Sol kanat savunucusu Mert Müldür’ün kusurları değerliye patlamadan Fenerbahçe oyuna ortak olmaya başladı. Konut sahibinin oyuna topla çıkarken yaptığı pas kusurlarını lehine konumlara çevirdi. Geriden uzun toplarla ani ataklar kovalayıp gol kovaladı. Düşünün birinci 15 dakika korner atmayan Fenerbahçe, devrenin bitimine kadar 8 korner kullandı. Devre biterken , rakibin çıkış kusurunu da 3 pasla Fred ile gole çevirdi. Birinci yarının Sarı-Lacivertli kadro ismine en başarılı oyuncusu ise rakip defansın istikrarını bozan, golün asistini yapan En Nesyri idi. Mourinho devre ortası atak yapmadı. Fenerbahçe ikinci golü düşünmediğinden stoperlerinin (Djiku ve Çağlar) sebebiyet verdiği 2 penaltıyla yenik duruma düştü. Moralman çöken Fenerbahçe’de Mourinho’nun riskli atılımları geldi. Osayi, Szymanski, Maximin’i dışarı çıkartıp İrfan Can, Dzeko ve Kostiç’i oyuna aldı. Kostiç sola, Mert Müldür sağa geçti.

BÜYÜK EKİPLER BAŞARIR

İrfan Can girer girmez Fenerbahçe’nin ofansif futbolu alana yansımaya başladı. Asist yaptı, adam eksiltti, rakip defansın istikrarını bozdu. Sonra goller geldi. Evvel Dzeko ve 2 puan gitti derken gelen Amrabat golüyle Fenerbahçe inanılmazı başardı. Trabzonspor galibiyeti ile Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olduğunun göstergesidir. 2-1 geriden gelip son 15 dakikada maç çevirmeyi lakin büyük ekipler başarır. Hem de rakibiniz Trabzonspor ise. Artık bizleri daha zevkli, daha heyecanlı bir tepe yarışı bekliyor.

NEFES KESİCİ – SERKAN AKCAN

Trabzonspor maçın birinci 20 dakikasında öylesine yüksek şiddetli bir baskı yaptı ki dönem başından beri birinci sefer bu kadar isteklilerdi. Bunun karşılığında Fenerbahçe top çıkarmakta çok zorlandı. Trabzonspor’un atakları bu yüzden hiç bitmiyor üzereydi. Trabzonspor duruma giriyor, Fenerbahçe savunması topu kazanıyor tam çıkarken orta alanda Okay ya da Ozan topu kazanıp tekrar atağa dönüştürüyordu. Fenerbahçe ısrarla pasla çıkmaya çalıştığı için ne yaptıysa yediği baskıyı kıramadı. Ta ki uzun çıkmayı deneyene kadar.

Sonrasında En-Nesyri merkezde topu sırtı dönük aldı atağa dönüştürdü, devam etti duruma girdi. Fenerbahçe’nin baskıyı kırmasına çok yardımcı oldu. Sanırım bu süreçte en zayıf halka Mert Müldür’dü. Sol bekte Visca’ya karşı oyuna tutunamayan Mert, daha sonra birinci yarının kahramanı olacağını bilmeden kusurlar yapmaya devam ediyordu. 36. dakikada Trabzonspor korner kullandı, Okay Yokuşlu Mert Müldür ile çaba sonrasında başla topu ağlara gönderdi. Ama hakem Oğuzhan Çakır düdüğünü çaldığı için golü iptal etti. Mert Müldür, Okay ile gayretinde yerde kaldığı için faul gerekçesiyle Trabzon’un golü iptal edildi. Bir kaç dakika sonra da Mert Müldür, Visca’dan kazandığı topu öylesine süratli En-Nesyri’ye aktardı ki bu kontra sonrası Fred’in golüyle Fenerbahçe öne geçti.

EN TARTIŞILAN İSİM

İkinci yarı büsbütün hakem kararlarıyla şekillendi. Maçın hakemleri iki taraf için de yanlış kararlarıyla maçın en tartışılan ismi olmayı başardı. Birinci yarı Trabzonspor’un Okay ile attığı golde çaldığı erken düdük ve ikinci yarıda Fenerbahçe’nin penaltı beklediği durum önümüzdeki haftanın gündemi olacak üzere görünüyor.

KADRO KALİTESİ – OLCAY ÇAKIR

Deneyimlisi sıkıntı, genci daha da kaygı bizim hakemlerin. Trabzonspor’un golünü iptal ederken bu kadar ivedi etmesine gerek var mıydı? Faul yok. Varsa da VAR düzeltirdi. Türk hakemlik kurumuyla ilgili kelamın bittiği devirlerden her ne kadar geçiyor olsak da bir türlü geçemiyoruz, daha da geri gidiyoruz… Kusursuz bir birinci yarı oynandı Trabzon’da. Kornerlerin yoğunluğu baş döndürdü. Bilhassa maç başlangıcında beklentinin çok üzerinde bir Trabzonspor varken, ilerleyen dakikalarda oyunu dengeleyen bir Fenerbahçe kadrosu izledik.

SEYİR ZEVKİ…

Harika bir koreografi, dolu tribünler, oyunda coşku, seyir zevkini de yüksek düzeye çekti. Trabzonspor’da beklentinin çok üstünde gerçekleşen başlangıç gücü, ilerleyen dakikalarda düşeceğini hissettirirken kenardan atakların kalite farkı tahminen de sonucu etkileyen en değerli faktör oldu. Şenol Güneş’in elindeki en âlâ isimleri kenara aldığında yaklaşık 13-14 dakika olması, girenlerin fark yaratamamasına yapılacak çok bir şey yoktu. İki penaltı golüyle öne geçmesine karşın skorun korunamaması ve son anlarda gelen Amrabat golü tarihi geceyi bitirmiş oldu. Her ne kadar yorulsalar da ön tarafta tehdit ögesi oyuncuların kenara alınışı yenilgisi getirdi. İnanılmaz gayrette, tansiyonun bu kadar yüksek olduğu atmosferde Trabzonspor oyun anlayışı olarak sınıfı geçerken, takım kalitesiyle rakibinden geride olmasının dezavantajıyla yüzleşmiş oldu.

HAYIRLI MÜNAKAŞALAR TÜRKİYE! – CEM DİZDAR

Mesken sahibi Trabzon’un ligdeki hal ve gidişatından öte, maçın algısı hafta içi ‘genç hakem’e odaklayan anlatıya kurulmuştu. Buna rağmen samimi bir çaba içinde geçti birinci devre. Hakem nasılsa konuşulacak! Şimdilik o denli ya da bu türlü övülecek ve sonra nasılsa yerden yere vurulacak… Olan ona olacak ancak sonra herkes ‘futbol konuşuyor’ kabul edilecek! “Adalet!” denecek. Ve adalet dağıttığı düşünülenin yüzüne dahi bakılmayacak.

Trabzon beklentinin üzerinde Fenerbahçe ise kendi normallerinde geçirdi birinci yarıyı. Münasebetiyle maç her istatistikte eşit ilerledi. Her açıdan baş başa bir birinci yarı izledik hepimiz. Farkı yaratacak olan ‘bireysel beceri’ ya da ‘yapamamak’ olacaktı. Edin Visca hamleye giderken ‘yapamadı’, Youssef En-Nesyri ‘yaptı’… Eren Elmalı yetişemedi, ‘yapamadı’, Fred daha süratliydi, ‘yaptı’. Ve bir kaç konumda direkt üzerine gelen toplarda Dominik Livakoviç farkı yaratan kabul edildi!

İkinci devresi iki kadronun da pek bir şey yapamadığı bir başlangıç oldu. Zira hakemin süzemediği, VAR’ın süzdürmek için epey vakit kaybettiği bir maça döndü müsabaka. İki penaltı için 10 dakikadan fazla vakit geçti ve bitimde Simon Banza golleriyle Trabzon öndeydi. İkinci santrforunu da alana gönderen Fenerbahçe beraberliği bulduysa da devamında bizi “O el durumu penaltı değil miydi?” tartışmalarına iten bir ‘görüntümüz’ daha vardı! Ve nihayet bir son an golü Fenerbahçeliler’i sevindirip, kaybeden Trabzonluları da sanırım o kadar üzmedi. Tekrar de tartışıp dursunlar günlerce “Yapı var mı yok mu?” diye… İnşaatı kimlerin yükselttiğine bakmaksızın!.. Güzel münakaşalar Türkiye!…

40 DAKİKALIK KISA METRAJLI FİLM! – MESUT AYDIN KALE

Bu dönem yalnızca Beşiktaş maçında gördüğümüz bir tempoyla başlayan Trabzonspor, rakibi Fenerbahçe’yi birinci 15 dakika alanına adeta hapsetti. Pasla çıkmaya çalışan Fenerbahçe’de ne vakit Livakovic topu uzun vurmaya başladı, sarı-lacivertliler oyuna ortak oldu. Birinci dakikalarda çok net konumlar kaçıran Karadeniz takımı vakit zaman taraftarının tesiriyle de tesirli bir oyun sergiledi. Bilhassa birinci yarı iki kadronun file bekçisi de kalelerini çok yeterli korudu. Hem Uğurcan hem de Livakovic toplamda 3-4 net gol durumuna müsaade vermedi. Edin Visca birinci yarıda Fenerbahçe’yi en zorlayan isim olmasının yanı sıra, kaptırdığı topun gol olması da bahtın cilvesi olsa gerek.

İkinci yarıya da tesirli başlayan Szymanski ve Maximin’le 2 çok net konumu harcadı. Peşinden gelen Trabzonspor’un üst üste 2 penaltı, sarı-lacivertlilerde şok tesiri yaratsa da, haftalardır tenkitlerin amacına olan Jose Mourinho, yaptığı İrfan Can, Dzeko ve Kostic değişikliği ile 8 dakika sonra eşitliği sağladı. Maçın gidişatını da buradaki takım genişliği belirledi. Jose Mourinho maça dokunuşları yaparken, Şenol Güneş ise kulübedeki ataklarıyla yetersiz kaldı.

Fenerbahçe kısa müddet sonra oyunun denetimi tekrar ele geçirdi. Trabzonspor maçın ilerleyen dakikalarında oyundan düşmesiyle Fenerbahçe düzgünce baskısını arttırdı ve aradığı galibiyet golünü tüm gece alanda ayak basmadık yer bırakmayan Amrabat ile buldu. Sarı-lacivertliler takım kalitesi ile güç deplasmandan 3 puan kazandı ve şampiyonluk yarışında yara almadı. Şenol Güneş’in Trabzonspor’da ise makus günler devam ediyor. Dev derbinin ortaya çıkan istatistikleri ise dehşet verici. Alanda uygun niyetle top oynamak isteyen, dayanılmaz derecede uğraş eden 22 oyuncu varken, maç toplamda 108 dakika oynandı fakat topun oyunda kalma sayısı 40 dakika! Evet tam 40 dakika! Ve bu 40 dakikaya 5 gol sığdı. Bazen deriz ya, oyuncular da makûs niyetli. Dün gece alanda oyuncular değil, yönetenler makus niyetliydi(!) Maç sonrasında bilhassa Jose Mourinho ve Amrabat ve iki kadronun da idaresinden gelen açıklamalar ligimizin kalitesini gözler önüne seriyor…

ALTIN BEDELİNDE – TUNÇ KAYACI

Trabzon’da mesken sahibi fevkalade bir oyun başlangıcı yaptı ve baskı ile Fenerbahçe savunmasına sıkıntı anlar yaşattı. Kritik gol konumlarında sahneye Livakovic çıktı ve Hırvat kaleci başarılı kurtarışlar yaptı. Baskıdan kurtulan Fenerbahçe birinci yarı bitimine kadar sazı eli aldı ve tesirli hamlelerle Trabzonspor kalesinde kıymetli gol durumları yakaladı. Şenol Güneş’in alana sürdüğü 11 ofansif ve galibiyet takımıydı. Ancak Fenerbahçe üzere güçlü bir takım karşısında gücünüz kâfi miydi bence yetmedi. Zira iki kanat Nwakaeme ve Visca hücumsal manada değerli isimler fakat savunmaları yetersizdi. Fenerbahçe hamlelerde rakibinin bu kanat zaafını âlâ kullandı. Esasen tek golde yeniden Visça’nın kaptırdığı toptan geldi lakin Fred’in dokunuşunda Eren’in de büyük kademe kusuru olduğunu söyleyelim… Değişik bir ikinci yarı izledik. Üst üste kazanılan iki penaltı ve Trabzonspor’un Banza ile 2-1 öne geçtiğini gördük. Var uyarısı ile gelen iki penaltı kararı doğruydu bana nazaran. İki stoper de bu durumlarda çok büyük yanılgı yaptı. Lakin bu maçın bu türlü bitmeyeceği belirliydi…

HEYECAN DOLUYDU

Morinho’nun atılımları Kostic, İrfan Can ve Dzeko beraberlik golünü de getirdi. Trabzonspor’un Eren’e faul itirazı bence yersizdi… Maçı özetlersek zevkli ve çekişmeli bir geceydi. Açıkçası iki ekip ismine da gidip gelen bir müsabaka penaltılarıyla iptal kararlarıyla kaçan durumlarıyla izleyenler için heyecan doluydu… Trabzonspor tahminen de Şenol Güneş ile en tesirli maçlarından biri oynadı. Fenerbahçe alanda rakibine nazaran daha baskın oynayan taraftı ancak kolay stoper yanlışları değerliye patlayacaktı. SarıLacivertliler, artık bir puana razıyken Amrabat uzatmanın uzatmasında 3 puanı getiren altın kıymetinde bir golle geceye damgasını vurdu…

EFSANEVİ – UMUT EKEN

Oyunu kısımlara ayırmak lazım. 13. dakika bittiğinde şut sayıları 6-0’dı. Trabzon ortalama her iki dakikada bir şut bahtı bulabilmişti. Bunun sebebi Fenerbahçe’nin ayağa pasla oyuna başlama ısrarıydı. Mourinho, o andan itibaren uzun oynamaya, orta alanı çabuk geçmeye karar verdi. Ayağa paslar, uzun toplara döndü. Oyun dengelendi. Trabzon yalnızca önde basıp, topu alıp, finalize ettiği atakları terk edip, kalesini savunmak zorunda kaldı. Fakat Fenerbahçe gole, çokça bulduğu kornerler ve kaptığı toplar ya da set hamlesinden ulaşmadı. Trabzon’da bu dönem kronikleşen hamledeki top kaybının devamında, En Nesyri’nin şık pası Fred’le gole dönüştü. İkinci yarıyı ise kısa notlarla özetlemek sıkıntı. Çünkü çok sıra dışı bir 45, daha doğrusu 63 dakikaydı! Fenerbahçe savunmaya çalışırken, Trabzon tekrar rakip ceza alanına girebilme talihleri yakaladı. 2 VAR müdahalesi, 2 penaltı golü sonrası ibre tekrar değişti. Burada taraftar coşkusunun rüzgarın tarafını değiştirdiğini söylemeli. Bir kulübe müdahalesinden bahsetmek zor!

Son kısmın belirleyicileri ise Mourinho ve Amrabat oldu. Mourinho, 2. penaltı atışını dahi beklemeden, İrfan Can, Dzeko, Kostiç’i alana attı. Burada Şenol Güneş’ten de bir atılım beklenirdi. Yapmadı! Devamında Fenerbahçe ısrarının karşılığını alırken, Trabzonspor acemiliğinin bedelini ödedi. Eşitlik sonrası atak Şenol Güneş’ten geldi lakin işlerin Fenerbahçe için düzgüne gittiğini, Trabzonspor için zorlaştığını gördük. Trabzon’un gücü tükendi. Yarı alana hapsoldular. Bilhassa Fred-İsmail değişikliği sonrası Amrabat tüm oyun merkezini ele geçirdi. Onun baskın oynadığı son 15-20 dakikada her iki kadrodan da tıpkı düzeyde efor verebilen tek bir oyuncu bile olmadı. Sorumluluğu alan, isyan eden, finali de yapan oyuncu oldu. Sofyan Amrabat efsanevi bir bitirişle noktayı koydu. Her anlamda…

DÜĞÜN VE CENAZE! – SAFA CAN KONUKSEVER

Yüksek güçle ve önde baskıyla başladı Trabzonspor maça. Birinci 15 dakikalık durum da yakaladılar lakin bu kısımdan gol çıkaramamaları, tribün takviyesini tam olarak ardına almasını engelledi Bordo Mavili kadronun. 20. dakikadan itibaren Fenerbahçe dengeyi kurdu. Birinci net fırsatını da 24’te En Nesyri ile buldu. Uğurcan gole müsaade vermedi. 35’te ise Trabzonspor maçtaki en önemli fırsatı yakaladı. Ozan Tufan karşı karşıya konumda vurmak yerine topu içeriye çıkartmaya çalıştı! 36. dakikaya ise 3 korner sığdı. Birincisinde Livakovic’e takılan Okay, başkasında golü attı. Bu kere de hakeme takıldı! Faul olmayan durumda düdüğünü erken çalan Oğuzhan Çakır, VAR ihtimalinin de önüne geçti! 42’de ise Visca’nın kaybettiği topun devamında Denswil, En Nesyri’ye adeta refakatçilik yaptı. Onun pasında Fred golü attı. Tabi Brezilyalı oyuncuya gölge markaj yapan iki Trabzonsporlu da oradaydı!

SAKİN KALDI, AKILLI OYNADI

İkinci devrenin başında bu defa Fenerbahçe’nin yüksek oyun iştahı, kaçırdığı durumlar vardı. Golleri ise üst üste 2 penaltıyla Trabzonspor attı. Evvel Okay, akabinde Banza’ya yapılan müdahaleleri VAR’da izleyip beyaz noktayı gösterdi hakem. Banza ikisini de gole çevirdi. Lakin Mourinho’nun üst üste atılımları çabucak geldi. 75’te de Dzeko skoru eşitledi. Sonrasındaki manzara, iki tarafın da beraberliği hiç istemediğini anlatır üzereydi. Hem Fenerbahçe hem de Trabzonspor gol için riskler aldı lakin uzatma kısımlarını daha akıllı ve sakin oynayan konuk ekip, son saniyelerde Ambarat’la galibiyete uzandı. Fenerbahçe, Galatasaray’ın BAY geçtiği haftada çok kritik bir virajı zorlanarak kayıpsız dönerken; Trabzonspor ise 2-1 öne geçtiği maçı kaybederek tesiri kolay geçmeyecek bir kırılma sürecine girdi.

4 KRİTİK YANILGI – DENİZ ÇOBAN

Maçta o kadar çok kritik konum yaşandı ki tamamını bana ayrılan sütunlarıma sığdırmam mümkün değil. Maçın önüne geçen çok fazla hakem kararı vardı. Alanda hakem Oğuzhan Çakır maç denetimini sağlamakta zorlanırken, VAR’da Atilla Karaoğlan da deneyimini sorgulatan kusurlar yaptı. 37’de Trabzonspor golünün faul gerekçesiyle iptali kusurluydu. Okay’ın rakibine faulü gerektiren müdahalesi yoktu. Hakem düdüğü erken çaldığı için VAR müdahale talihini kaybetti.

45+3’te Denswil’in kayarak Samuel’e faulü sonları ziyadesiyle zorluyordu. Topla oynamış olsa bile ayak tabandan yüksekte ve krampon vidaları rakibe dönük biçimde kaymıştı. Ben kırmızı kartı daha yanlışsız bulsam da sarı karta itiraz edemem. 53’te Trabzonspor lehine VAR müdahalesiyle verilen penaltıya katılmıyorum. Bana nazaran konumda penaltı yok. VAR müdahalesi de mutlaka kusurluydu. 60’da Trabzonspor lehine çalınan penaltı ise doğruydu.

CİDDİ SORUNLAR VAR

75’te Fenerbahçe golünden evvel İrfan Can/ Eren Elmalı ikili çabasında bence faul yoktu. Gol kararı doğruydu. Lakin bu maçtaki faul standardını sorgulatan bir karar oldu. 82’de Çağlar topa baş vurmak üzereyken, Denswil kolu açık halde topa temas ediyor. Eli de ayrıyeten Çağlar’ın yüzüne geliyor. Bu açık bir penaltıydı. Öncesinde En Nesyri’nin rakibinin üzerinde elleri var. Bu konumda VAR devreye girerek hakemi monitöre çağırmalıydı. Nesyri’nin faul yapıp yapmadığına hakem karar vermeliydi. Faul olmadığını düşünüyorsa penaltı kararı verecekti. Bence de Fenerbahçeli oyuncu faul yapıyordu. Maçta gerçekleşen iki VAR müdahalesinde oyun 16 dakika durdu. Öteki duraklamalar da vardı lakin maça 12 dakika ekledi. Galatasaray Kasımpaşa maçında da vakit idaresiyle ilgili badireleri olmuştu.

NE MAÇTI AMA! – HAŞİM ŞAHİN

Fenerbahçe birinci 15 dakikada nefes alamadı tabir yerindeyse. Rakip kaleye gidemediği üzere orta sahayı bile geçemedi Trabzonspor’un yaptığı amansız baskıdan ötürü. İşte bu kadar değerlidir konsantre olmak. Bordo mavili ekibi bu dönem hiç bu kadar istekli ve tutkulu oynarken izlememiştik açıkçası.

Oysa geçen hafta erken sayılacak bir dakikada bir kişi eksik kalmış Göztepe karşısında dün akşam Fenerbahçe’ye uyguladıkları prese kendileri maruz kalmış ve çaresiz kalmışlardı. Sonuçta da İzmir’den puansız dönmek zorunda kalmıştı Karadeniz kadrosu. Fenerbahçe 20’den sonra kimliğini, kalitesini ve misyonunu hatırladı dün akşam ki, çok geçmedende oyunu dengeledi. Zati soyunma odasına da önde gittiler bu silkinmeyle.

Fred’in golünde muhakkak aslan hissesi Yusuf dn Nesyri’nindi. Ne yapsın, baktıki bir türlü gerekli pasları alamıyor “Arkadaşlar, bakın asist bu türlü yapılır” dercesine pas verdi Faslı yıldız futbolcu. Aslında birinci yarının bilakis ikinci yarıya çok düzgün başladı Fenerbahçe. İki, hatta üç kıymetli fırsat da yakaladı. Fakat değerlendiremedi, farkı açamadı. Bu da Trabzonspor’un ekmeğine yağ sürdü. Alexander Djuku’nunkinde çekimserim.Ama Çağlar Soyöncü’nün müdahalesi net penaltıydı. Münasebetiyle kaşla göz ortasında 9 dakika içinde geriden gelip öne geçti Şenol Güneş’in öğrencileri.

Jose Mourinho geriye niyet hakikat şeyler yaptı. Daha doğrusu Mert Müldür’ü solbekte oynatmak yanlışını düzelttiği üzere Maximin’i de kenara alarak doğrularını arttırdı ve bütün bunlar da hak ettiği galibiyete taşıdı Fenerbahçe’yi. Maçın kahramanı tartışmasız biçimde Sofyan Amrabat’tı. Yusuf en Nesyri de ona eşlik etti. Dzeko’nun golünde pas veren İrfan Can’ı da unutmayalım tabi. Genç hakem Oğuzhan Çakır, Ozan Tufan’ın Fred’e kasti hareketlerini atladı maalesef. Keza, Ersin Destan’ın Amrabat’a yaptığı sportmenliğe yakışmayan hareketini ve sonrasında bir atlete yakışmayan yalancıktan yerde kıvranmasını da. Hiç lakin hiç yakışmadı Ersin Destan üzere genç bir futbolcuya bu cins şeyler. Tansiyonlu geçti, beklendiği üzere dün akşamki maç. Ve gerçeği söyleyelim: hakeden kazandı.