Fenerbahçe’nin şok AZ Alkmaar yenilgisinin ardından sert sözler! ‘İyilik meleği Fenerbahçe! Bu kadar rezil gol yenmez’

MOURİNHO TRİBÜNDE

Fenerbahçe’de teknik yönetici Jose Mourinho, Az Alkmaar deplasmanında kırmızı kart cezası nedeniyle ekibini yalnız bıraktı. İç alanda oynanan Manchester United müsabakasında kırmızı kart gören deneyimli teknik adam, AZ Alkmaar maçında kadrosunu tribünlerden yönlendirdi.

HOLLANDA’DA BEKLENMEDİK MAĞLUBİYET

İlk yarıda bulduğu fırsatları değerlendiremeyen Fenerbahçe, 2. yarıdaki gollerle deplasmanda karşılaştığı Hollanda grubu AZ Alkmaar’a 3-1 mağlup oldu. AZ Stadı’nda oynanan karşılaşmanın birinci yarısında rakibine durum vermeyen sarı-lacivertli grup, Dzeko’yla net fırsatlardan yararlanamadı.

BİR DE PENALTI KAÇTI

İkinci yarıda 59. dakikada kalesinde golü gören sarı-lacivertli grup, 62. dakikada En-Nesyri’yle penaltı atışından yararlanamadı. 70. dakikada Fenerbahçe, En-Nesyri’nin golüyle eşitliği sağlarken, 75. dakikada Smit’in golüyle tekrar geriye düştü. 87. dakikada Kasius’un Fenerbahçe filelerine gönderdiği gol, maçın sonucunu belirledi. UEFA Avrupa Ligi’nde birinci yenilgisini yaşayan Fenerbahçe, 5 puanda kaldı.

AVRUPA’DA BİRİNCİ MAĞLUBİYET

Avrupa Ligi’nin birinci maçında Union Saint-Gilloise’yi 2-1 mağlup ederek 3 puan alan Fenerbahçe, sonrasında Twente ve Manchester United ekipleri ile tıpkı skorla (1-1) berabere kaldı. Kanarya, bugün aldığı yenilgiyle 5 puanda kaldı. AZ Alkmaar ise tertipteki 2. galibiyetini elde etti ve 6 puana yükseldi. Fenerbahçe, Avrupa Ligi’nin 5. haftasında 28 Kasım Perşembe günü Çekya takımı Slavia Prag’a konuk olacak.

Spor muharrirleri da Fenerbahçe’nin deplasmanda AZ Alkmaar’a 3-1 yenildiği maçı köşe yazılarından kıymetlendirdi. İşte o yazılar…

İYİLİK MELEĞİ! – SERKAN AKCAN

Fred’in birinci yarıda Dzeko’ya orta alandan attığı pas maçın en hoş hareketlerinden biriydi. O pastan 10 dakika kadar sonra Tadiç’in usta işi orta pası yeniden Dzeko’yu karşı karşıya bıraktı ancak Boşnak golcü tekrar konumu kaçırdı. Maçta o kadar çok kırılma anı vardı ki, Dzeko’nun kaçırdıkları bu anların başlangıcıydı. Dzeko konumları harcadı lakin oyundan kopmadığını gösterecek aksiyonlar maçı Fenerbahçe’ye getirebilirdi. Penaltıyı aldırdı, En Nesyri atamadı. Maximin çıktıktan sonra atakta aldığı inisiyatif arttı, En Nesyri’ye akıl dolu, kusursuz bir asist yaptı.

Elbette bu 90 dakika Dzeko’nun kaçırdıkları üzerinden okunabilir ancak Fenerbahçe’de Dzeko’ya gelene kadar Maximin’den savunmaya kadar tel tel dökülenlerden sıra gelir mi emin değilim. Maximin’e gereğinden fazla tolerans gösteriyor Mourinho. Bu anlaşılır bir durum çünkü plan onun üzerinden işliyor. Bence sorunun kıymetli bir kısmını bu tercih oluşturuyor. Fenerbahçe’nin oyun senaryosunda Maximin’in teğe birleri gereğinden fazla yer tutuyor. Maximin de rolünü oynuyor aslında.

RAKİBİNİ HAYATTA TUTTU

Fenerbahçe savunması Alkmaar deplasmanında fazla dağınıktı. Mert Müldür ve Osayi’nin kaçırdığı adamların stoper havuzunda rahat hareket etmeleri dün gecenin en değerli savunma defolarıydı. Becao’nun, oyuna Addai’nin yerine giren 18 yaşındaki Smit’in attığı golde rakibinden yediği fake’i tekrar tekrar izlemesi gerekiyor sanırım.

AZ Alkmaar lige düzgün başlamış olsa da son 5 haftada tabir yerindeyse darmadağın olmuş bir takımdı. AZ, lig ve Avrupa’da oynadığı son 7 maçın 6’sını kaybederek büyük bir ruhsal yıkım yaşıyordu. Ne var ki, Fenerbahçe bunu değerlendiremediği üzere bir güzellik meleğine dönüştü ve rakibinin hayata tutunmasını sağladı.

ACI DERS – FAİK ÇETİNER

Mourinho gözdesi Szymanski’yi ve formda En Nesyri’yi kulübeye çekmiş, İsmail Yüksek ve Dzeko’yu alana sürmüştü. AZ Alkmaar genç ve çok koşan bir ekip olduğu için Portekizli hoca orta alanı defansif tarafı kuvvetli (Amrabat, Fred, İsmail Yüksek) oyunculardan kurmuştu. Fakat Fred ve İsmail Yüksek’in etkisiz oyunları grubu olumsuz etkiledi.

İlk 45 dakikada Sarı-Lacivertli futbolcular rakibin yakın markajından pek kurtulamadılar. Yalnızca Tadiç’in kilit pasları ile fırsatlar yakalayan Fenerbahçe’de Dzeko girdiği net konumlarda son vuruşları cılız yapınca goller kaçtı. Sol kanatta oynayan Maximin de kale önü marifetinden mahrum olunca Fenerbahçe birinci 45 dakikayı golsüz geçti. Rakibin kıymetli oyuncularının olmayışı ise Fenerbahçe için büyük avantaj idi. Golsüz giden oyunda Fenerbahçe’de atılımlar son yarım saatte geldi. İsmail Yüksek ve Maximin yerlerini Szymanski ve En Nesyri’ye bıraktılar. Değişikliklerden sonra golü mesken sahibi buldu.

EVLERE ŞENLİK DEFANS

Fenerbahçe bocalamadan bir penaltı kazandı. Oyuna şimdi ısınmadan penaltıyı En Nesyri kullandı, zayıf vuruşunu kaleci kurtardı. Fenerbahçe çok geçmeden penaltıyı kaçıran En Nesyri’nin golüyle eşitliği yakaladı. Artık roller değişir diyorduk ki, rakip Sarı-Lacivertli defansın meskenlere şenlik halinden tekrar golü bulup öne geçti.

Sonra Mourinho talimatıyla alana kurtarıcı (!) olarak Mert Hakan girdi. Vah ki vah. Sonra tek yıldızı olmayan AZ Alkmaar bir gol daha bulup, çok yıldızı olan Fenerbahçe’ye acı bir ders verdi. Bu ders işe fayda mı, önümüzdeki maçlarda göreceğiz.

BİR FENERBAHÇE KLASİĞİ – HALİL ÖZER (MİLLİYET)

Hollanda’dan beklenmeyen bir sonuç geldi. Geldi fakat Fenerbahçe bu yenilgiyi sonuna kadar hak etti. Maçın 2. yarısında bu dönemin tahminen de en makûs F.Bahçe’si vardı. Fenerbahçe’nin bilhassa Avrupa kupaları maçlarında bu futboluna alışmamız lazım. Denetimli oyun, savunma kıymeti, rakibe boşluk vermemek ve geliştirdiği ataklarda bir golü sıkıştırmak. Dün birinci yarıda bu çok mümkündü. Taktiği tıkır tıkır işledi. Dzeko başını saymıyorum iki çok net durumu harcadı. Birini atsa maç orada bitebilir ve esasen genç olan rakibinin moral motivasyonunu düşürebilirdi. Üstelik bu iki kaçan golde iki kusursuz asist heba oldu. Birinde Fred başkasında Tadiç şapkadan tavşan çıkardı.

İlk yarının genelinde Fenerbahçe rakibine konum vermedi. Yalnızca bir durumda tesirli oldular onda da Mert Müldür’ün kademesi golü önledi.Tabii bu taktiğin golü atarsan geçerli. Oyun disiplinini sürdürmezsen dağılma ihtimalin de var. Hakikaten dün o denli oldu.İlk yarıda netleri kaçırdı, 2. yarı birinci gelen topta golü yedi. Zati bu Fenerbahçe klasiği bir olay. Tarihte onlarca defa başına geldi. Bu yüzden şampiyonluklar verdi. Avrupa kupalarından elendi.Üstelik bir de bu yarıda Tadiç’i kitlediler. Ayağına top değdirmediler. Fizik gücü yüksek Hollanda ekibinin orta alanda bu kadar çok yanılgı yapan Fenerbahçe’yi eli boş göndermesi çok doğaldı.

Fred birinci yarıda attığı bir pasın dışında hiç yoktu, tesirli olamadı. Amrabat çok ağır kaldı. İsmail bölük pörçük oynadı. Tüm dönen topları rakip aldı. Rakibin suratı Fenerbahçe’de yoktu. Bu kadar ağır oynamak hele Avrupa kupalarında akla ziyan bir durum. Belirli ki Fenerbahçe hala Trabzonspor maçının psikolojisinden çıkamamış. Ve bu maça hiç düzgün hazırlanmamış. Kim bilir tahminen de rakibi küçük gördüler. Başında Mourinho üzere bir hoca varsa bunlar olacak iş değil. Sanıyorum Portekizli hoca 2. golü futbolcularına tekrar tekrar izlettirecek. En başından son vuruşa kadar. Bir savunma bu kadar rezil gol yemez.