Beşiktaş Mustafa Erhan Hekimoğlu’ndan büyük övgü: Birlikte oynadığım en yetenekli futbolcu

Beşiktaş ve Ümit Ulusal Takım’ın genç isimlerinden Mustafa Erhan Hekimoğlu, Playspor’a konuştu. Beşiktaş’la kupalar kazanmak istediğini ve ilerleyen periyotta Avrupa gayesi olduğunu vurgulayan 17 yaşındaki golcü; idolünden unutamadığı maça kadar birçok mevzuya değindi. İşte Mustafa’nın açıklamaları;

Öncelikli gayem Beşiktaş’la bir sürü kupa kaldırmak. Daha sonra Beşiktaş’ı ve Türkiye Ulusal Kadrosu’nu Avrupa’da hoş bir biçimde temsil etmek. Amaçlarımdan bir tanesi de A Ulusal Ekip formasını hoş bir biçimde terletmek.

Milli formayı hak etmek çok hoş. Onur verici, hoş, heyecanlı… Buraya gelmek için herkes can atıyor lakin biz geliyoruz. Seçilmiş 20-25 kişi var. Bunların içinde olmak gurur verici.

O gün çok hoş bir gündü. Hayatımda birinci sefer bu türlü bir atmosfere çıkmıştım. Ajax deplasmanı hiç unutmayacağım bir deplasmandı. Heyecanlı ve hoş bir maçtı lakin makûs bir sonuç oldu. Onun için üzüldük fakat benim için hoş bir tecrübe oldu. Avrupa maçı, heyecan vericiydi. Bu yaşta bunlara sahip olmak çok hoş bir şey.

Ersin ağabey de diyor “Biz küçükken Rıdvan’la oynarken de o denli forvetler oluyordu. Altyapıdan çıkan oyuncular kollarından tutuyordu, gol vuruşu çalıştırıyorlardı. Sen de git Immobile’ye yapış, çalıştır” diyor. Ben de bazen “Çalışabilir miyiz?” diye soruyorum. Bazen gol vuruşu çalışıyoruz. Antrenmanda ne yapıyorsa onu yakalamaya çalışıyorum. Semih ağabey de çok yeterli golcü. Ondan da bir şeyler almaya çalışıyorum.

Avrupa’daki forvetlerden Haaland’ı beğeniyorum. Fizikli, süratli… Onu beğeniyorum ve kendime yakıştırıyorum. Lewandowski esasen idolüm. Ronaldo idolümdü ancak artık yaşlanıyor. Bir de Mbappe.

Ronaldo-Messi konusunda tarafım çok belirli. Büyük Ronaldocuyum. Adamın çalışması kâfi. Ben de çalışmayı seven bir oyuncuyum. Ronaldo’nun çalışma azmi beni bitiriyor.

Semih ağabeyle aramız çok âlâ. Ondan ne kapabilirsem kardır benim için. Çok güzel bir golcü. Geçen sene ve bu sene çok ekstra şeyler yaptı. O da antrenmanda çok değişik bir oyuncu. Bir anda röveşataya kalkıyor. Her antrenmanda onları izliyorum.

Samet Hoca ve Feyyaz Hoca bizimle çok yakından ilgileniyor. Her maç öncesi ve sonrası bizimle konuşuyorlar. Bizim için kulüpte bir baba gibiler. Bize sahip çıkıyorlar, ardımızı kolluyorlar. Her vakit yanımızdalar. Geçmiş deneyimlerinden bahsediyorlar. Onlardan ne alabilirsem kardır.

Birlikte oynadığım en yetenekli futbolcu Rafa Silva. Rafa Silva çok farklı bir oyuncu.

En beğendiğim Türk oyunculara örnek olarak Burak Yılmaz’ı söyleyebilirim. Bizim de hocamız oldu bir devir. Birtakım ağabeylerim benim üslubumu da benzetir ona. Enes Ünal’ı da söyleyebilirim. Hakikaten uygun bir futbolcu, ulusal kadroda da izledim. Semih Kılıçsoy diyebilirim natürel ki.

Türkiye’de beğendiğim yabancı futbolculara Rafa Silva ve Immobile diyebilirim. Paulista ve Gedson’u da çok beğeniyorum. Rey Manaj’ı da söyleyebilirim.

Avrupa’daki kadrolardan Real Madrid forması giymek isterdim. Küçüklükten beri hayalim Real Madrid, Ronaldo’dan ötürü.

En yeterli giyinen futbolcu olarak Salih Uçan’ı söyleyebilirim. Yeterli giyinir, klasik giyinir, yerini bilir. Emrecan Terzi hoş giyinir. Semih Kılıçsoy çok âlâ giyindiğini zanneder, ben katiyetle katılmıyorum. Benim üslubum ona nazaran çok daha güzel. Tayyip Talha Sanuç ve Necip Uysal da âlâ giyinir.

Gördüğüm en yetenekli oyuncu Arda Güler.

Hem Ulusal Grup’ta hem de Beşiktaş’ta olsun, Demir Ege Tıknaz çok yemek yer.

En sert oynayan Necip Uysal. Antrenmanda arkamdaysa korkarak oynarım.